Subscribe RSS
HACETTEPE TEKE KALBİ ROTASI 2.tekrar

 BU SEFERLİK TEKENİN KALBİNİ ÇALDIK..YA SONRA..

Engin OSMANAĞAOĞLU,Güçlü ÖZEN,Hasan Hüseyin BOĞAZ(8-9-10 Temmuz 2007)

İşler güçler,yalancı hayatın saçma yükümlülükleri..Hep kahır hep kahır..Bir kurtuluş gibi beklenen, esaretten kaçış planı gibi hazırlanan bir dağ projesi sonrasında  dostum Güçlü ile Ankara’da buluşarak Niğde Aladağlar-Kabe’ye dogru yol almaya başlıyoruz.Projeden bahsedince ellerim terliyor ve ürküyorum..Engin’de gelecek o zaten orda uzun zamandır tırmanıyor, yani antrene deyince içim rahatlıyor.Uzun zamandır ikimizde kayaya yoğunlaşamadık..Yaşamın yükü altında yorulan bünyeler kayada pek randıman vermiyor. Gece devam eden yolculuğumuzda ilk zorlu hamleyi gecenin zifiri karanlığında yolumuza çıkan koyu renkli atları fark edince yapıyoruz.Fren sesiyle Güçlü irkiliyor ve uyanıyor..Gece 03.00 gibi Çukurbağ’da Akut’un evindeyiz.Diğer bazı tırmanıcılarda orda ..uykularını bölüyoruz.Matları serip yatıyoruz..Ertesi gün Kazıklı Ali’ de kısa bir keşif ardından malzemelerimizi yüklenip Arpalık üzerinden Tekepınarı’na dogru yollanıyoruz..Akşam üzeri Tekepınarı’na iniyoruz.Doğan(Palut)ve Marmara Üniversitesi Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü’nden  bir grup arkadaşta orada eğitim amaçlı kamp yapmakta..Çadırımızı kurarak sohbete başlıyoruz.Doğan’dan rota ile ilgili  son detayları alıyoruz. Sonra Doğan’ın askere bu yaz sonu gidecek Güçlü ve Engin’e tavsiyeleri başlıyor..Ertesi sabah iyi bir kahvaltı ardından yola çıkıyoruz..Yaklaşık 1 saat sonra rotanın başlangıcı olan duvarda su akıntısının oluşturduğu geniş bacada yükselmeye başlıyoruz.Güçlü’ye sesleniyorum baba  boktan bir yerde daralmadan şu malzemeleri bir paylaşalım ..

Yine aynı hatayı yaptık heyecanla duvara saldırdık..Aşağıda müsait yerde malzemeyi kuşanmak varken, şimdi 3 nokta uygularken malzeme kuşanıyoruz.Ama biz bunu hep yapıyoruz.Yine kendimize küfrediyoruz.Tutamakları tutarken, tırmanırken nasıl bir huzur yaşadığımı fark ediyorum.Bir ip boyu yaklaşık 5+ zorluk derecesinde bir iki hamle içeren pasajı geçerek büyük ve rahat bir alana geliyorum.

Kısa süre sonra Güçlü ve Engin yanımda oluyorlar.Buradan yaklaşık 50 metre uzunlukta yer yer 15-20 cm çatlaktan oluşan rotanın kilit pasajı rahatça görülmekte..Çatlak hattı nerdeyse 1 ip boyu aralıksız devam etmekte(belki daha fazla).Bulunduğumuz noktadan 7-8 metre yürüyerek çatlağın başlangıcında bir emniyet noktası oluşturuyoruz..Engin ipe giriyor.Bakışlarından ne kadar kararlı olduğunu anlaşılıyor.Engin yavaş yavaş çatlak üzerinde ilerliyor.Güçlü ile dertleşiyoruz.Engin çatlak üzerinde bir sağa bir sola  sert hamlelerle ilerlerken eline aldığı frendi düşürüyor.Frend yanımızdaki kayalara çarparak aşağıya doğru düşüyor.Güçlü düştüğü yeri belirlemeye çalışıyor.Belki dönüşte buluruz hesabına..İpimiz bitmek üzereyken Engin’in çağrısı üzerine  arada ilerlemeye başlıyorum.Bu bölüm yaklaşık 50-55 m. uzunlukta yekpare bir çatlak hattından oluşmakta ve uzunluk olarak tam ortalarda bir yerde çatlağın 40-50 cm. sağında bir küçük çalı,ağaççık bulunuyor.Çatlağın zorluğu homojen olarak 6+ belki ama uzunluğunu hesaba katarsak belkim7- ..Yukarı Engin’in yanına ulaşır ulaşmaz tebrik ediyorum..helal olsun..ii geçmişsin.

Güçlü geliyor ve neşe içinde güneşli bir yerde biraz mola veriyoruz.Engin:Abi büyük numara frendimiz olsa çatlağa atardım diyor..Bense attın ya oğlum diyorum..Gülüyoruz..meğer Engin frendi düsürdüğünün farkında değilmiş..canımız saolsun.Biraz atıştırıp sola doğru yükselmeye başlıyoruz.Yaklaşık iki ip boyu bir bölümü free olarak geçiyoruz..Sonrasında karşımıza çıkan masif yüzeyde ipi açarak geniş bir çatlakla son bulan yaklaşık 5+ zorluk derecesindeki bölümüde geçiyoruz.Daha sonra kısa bir 5 derecelik yükselişten sonra son kilit pasajın bulunduğu yere geliyoruz.Büyükçe bir çatlağın sonu daralarak gök yüzü ile buluşuyor..Güçlü saldırıyor..İlk giriş çürük gibi görünse de imkansız olmadığı anlaşılıyor.İlerledikçe daralan bu çatlaklı yapının son kısmının görünmeyişi insanı yıpratıyor.Yaklaşık 6 derecelik bu bölümünde bitişi hafif slab bir yüzey. Sonunda ise emniyet noktası bulmak gerçekten çook zor.Evet Zorda olsa bir emniyet noktası oluşturabilen Güçlü’nün yanına geldiğimizde hayrete düşüyoruz.Rota bitti ancak bir zirveye ulaşmadık.

Bir sırt hattındayız.İnanamıyoruz..Gördüğüm en yakın zirveye doğru ilerlemeye başlıyorum.Yukarda bir sikke buluyoruz..yeni çakılmışa benziyor..Keşke yanımızda çekiç olsaydı diye bakışıyoruz.

 Güçlü ve Engin zaman zaman birbirimizi geçiyoruz.Ancak uzunca bir ilerleyişten sonra böyle bir zirveye ulaşamıyacağımızı anlayarak yan geçerek aşağıya inmeye başlıyoruz. .Güçlü aşağıda rotanın sonunda zirve olup olmadığını Doğan’a sorarız diyor.Yan geçişler sonunda Cimbar Vadisi’nin sol yamacına ulaşıyor ve yine yan geçerek alçalarak kampa doğru iniyoruz.Havanın kararmasına daha çok olduğu için rotanın başlangıcına yeniden geliyorum ve düşürdüğümüz malzemeyi arıyorum.Ancak bulamıyorum..yorgun argın kampa dönüyorum..Bizim yorgun ve aç,bitik döneceğimizi düşünen Doğan bizim kalan malzemelerle bize makarna hazırlayarak aşçılığını konuşturmuş..Diyecek bir şey yok..Süperrr…(Tekrar teşekkürler)Dinleniyoruz..Su içiyoruz.Evet yaklaşık 9 saat süren bu faaliyet bizi yıpratmış..Ya da yaşlanmışız..Diyecek bişii yok…Evet belkide gerçek bu işte..Akşam malzemeleri topluyoruz..Çadırı faaliyete devem edecek Doğanlar’a bırakıyoruz.Yükümüzün azalması ile aynı akşam Çukurbağ’a Akut’un evine iniyoruz..

Ertesi sabah uzunca süren bir uyku faslının ardından yola çıkıyoruz..Bir vurkaç faaliyeti yine sona ererken..kafalar yine karışıyor.Herkesin kafasını yine yaşamın tatlı dertleri kurcalamakta..Kim bilir yine ne zaman dağlarda buluşacağız..Ne zaman firar edeceğiz…Bu sefer tekenin kalbini çaldık..ya sonrası..